EXPO 2020 organizasyonuna neden İzmir kenti aday gösterilmelidir?

Çünkü, sahip olduğumuz, coğrafi ve iklim özellikleri de önemli bir tercih nedeni olmamızı sağlamaktadır. İzmir, yılda ortalama 300 gün güneşi ile 180 günlük EXPO boyunca, ziyaretçilerine sadece bahar ve yaz yaşamayı vaat etmektedir.

Ayrıca bulunduğu konum, 3 – 3.5 saatlik bir uçak yolculuğu ile Avrupa’nın tamamını, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkas ülkelerini konuk etmesini mümkün kılmaktadır. Bu zaman dilimi içinde İzmir’e ulaşabilecek ülke insanlarının toplam nüfusu 1 milyarın üzerine çıkmaktadır.


İzmir daha önceki adaylığı nedeniyle yeterli tecrübe, bilgi birikimi ve deneyime, teknik donanıma, kaliteli insan malzemesine, yeterli alt yapı olanaklarına sahiptir.


İzmir’in deniz kenarında, yeşil bir alanda ve kentin içinde yürüyerek ulaşma imkânı taşıyan, bir EXPO alanına sahip olacak olması,  İzmir’e önemli bir tercih nedeni daha kazandırmaktadır.

İzmir'in bir liman kenti olmasının yanı sıra, kruvaziyer turizmi için önemli bir liman olması hususu da önemlidir.

İnanç, kültür, sağlık, güneş turizmini vb. bünyesinde barındırıp bu konuda altyapıya sahip olan bir kent olması da son derece önemli hususlardan biridir.

İzmir daha önceki adaylığı aşamasında halkın sonsuz desteği ve gönüllülüğü ile yola çıkmıştır. Bu gönüllülüğü sürdürebilecek EXPO'yu bilen ve heyecan duyan bir kent halkının varlığından söz etmek mümkündür.

Türkiye’nin avantajlarından söz etmek gerekirse;

Türkiye laik bir ülkedir, ancak nüfusunun çoğunluğu Müslüman’dır. İzmir 156 yıldır yapılan bu organizasyona talip olan ve çoğunluk nüfusu Müslüman olan ilk ve tek kenttir. Medeniyetler ve dinler çatışmasının giderek tırmandığı dünyamızda, bir hoşgörü ve barış noktası yaratılacak olması ihtimali heyecan yaratmaktadır.  İnsanlığın barış özleminden yola çıkılarak, Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan  “Alliance of Civilizations” -  “Medeniyetler İttifakı”  girişimi, Türkiye ve İspanya’nın önderliğinde sürdürülmektedir.

Türkiye’nin AB ile müzakere süreci içine girmiş olması, dünya konjonktürü içinde Türkiye’ye ilgiyi arttırmakta, ülkeyi dünyanın vitrinine taşımaktadır.  AB müktesebatının adaptasyonu sürecinde, Türkiye, hızla değişip büyüyen ve oluşturduğu güçlü görünümüyle yakından izlenen bir ülke konumundadır.

BIE açısından da Türkiye’de bir EXPO düzenlenmesi de çok anlamlıdır. Çünkü, ilk günden beri Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak doğu’da düzenlenen EXPO’ları yeni alanlara taşımak, yeni ziyaretçi potansiyelleri yaratmak BIE’nin en temel hedefidir.

Mevcut stratejik, politik ve konjonktürel avantajlarımız ancak çok mükemmel bir adaylık dosyası, EXPO master planı ve projesinin hazırlanması ve çok titiz ve eksiksiz bir uluslar arası tanıtım planının derhal uygulamaya sokulması ile korunabilecek ve ev sahipliği yapmamızın kapısı açılacaktır.

Bir EXPO’nun Devlet ve Hükümet düzeyinde sahiplenilmesinin de,  kazanılıp başarıyla tamamlanmasında da en temel unsurun, projeyle ilgili toplumsal mutabakatın sağlanması olduğu ve toplumun her düzeyinde sahiplenilmesi gerektiği unutulmamalıdır.